Duyuru:

Web sitemize hoş geldiniz, umuyoruz ki web sayfamızı beğenirsiniz ve her zaman misafirimiz olursunuz.

14 Aralık 2014 Pazar

KATMER BÖREK YAPILIŞI


Katmer Börek Tarifi İçin Malzemeler:2 su bardağı süt,
1/2 çay bardağı sıvı yağ,
1 tatlı kaşığı tuz,
1 paket instant maya,
Alabildiği kadar un.

Arası İçin:
250 gr tereyağı,
1 çorba kaşığı tahin.

İçi İçin:
3 adet patates (haşlanmış-rendelenmiş),
1 adet soğan,
2 çorba kaşığı tereyağı,
Tuz ,
Kırmızı pul biber ,
Kırmızı toz biber.

Üzeri İçin:
Yumurtanın sarısı,
Çörek otu.
Katmer Börek Yapılışı

İçi için; soğanı ince ince doğrayalım.
Tencereye tereyağını, soğanı koyalım ve soğanlar pembeleşene kadar kavuralım.
İçine baharatları, tuzu ilave edelim ve karıştıralım.
Son olarak patatesleri ilave edelim ve iyice karıştıralım.

Arası için; tavaya tereyağını koyalım ve eritelim.
İçine tahini ilave edelim ve karıştıralım.



Hamuru için; bir kabın içine sırasıyla tüm malzemeyi koyalım ve ele yapışmayan yumuşak kıvamlı bir hamur yoğuralım.
Hamurdan cevizden biraz daha büyük parçalar koparalım ve hafif unlu zemin üzerinde, merdane ile servis tabağı büyüklüğünde açalım.
Üzerlerine tereyağlı tahinli karışımdan sürüp, rulo şeklinde saralım ve içe doğru kıvırarak yuvarlayalım.
Daha sonra üzerlerini nemli bir bezle örtelim ve buzdolabında 1 saat dinlendirelim.
Dinlenen hamurları, düz bir zemin üzerinde, merdane ile servis tabağından küçük olacak şekilde açalım ve uç kısımlarına patatesli harçtan koyup, kenarlarını içe katlayıp, rulo şeklinde saralım.
Yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizelim ve üzerlerine yumurtanın sarısını sürüp, çörek otu serpelim.
Katmer Böreğimizi, önceden ısıtılmış 175° fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim. Afiyet olsun.

18 Ekim 2014 Cumartesi

Wesley Sneijder Fenerbahçe'yi yıktı!





Wesley Sneijder Fenerbahçe'yi yıktı!
Spor Toto Süper Lig'de 2014-2015 sezonunun ilk derbisinde Galatasaray, Fenerbahçe'yi 2-1 mağlup etti.

Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasındaki devderbide Galatasaray, evinde Fenerbahçe'yi, Sneijder'in ceza alanı dışından attığı gollerle 2-1 mağlup etti.

Galatasaray, Hollandalı yıldızı Wesley Sneijder'in 88 ve 90+1. dakikalarda attığı gollerle öne geçerken, Fenerbahçe'nin tek golü 90+5. dakikada Alper Potuk'tan geldi.

Fenerbahçe'de Bruno Alves 53. dakikada direkt kırmızı kart gördü. Galatasaray bu galibiyetle puanını 13'e çıkararak maç fazlasıyla liderliğe yükseldi, Fenerbahçe ise 10 puanda kaldı.

GALATASARAY 2 - 1 FENERBAHÇE

Stat: Türk Telekom Arena

Hakemler: Cüneyt Çakır, Bahattin Duran, Tarık Ongun

Galatasaray: Muslera, Veysel Sarı, Chedjou, Semih Kaya, Tarık Çamdal, Melo (Dk. 87 Hamit Altıntop), Selçuk İnan, Dzemaili (Dk. 66 Umut Bulut), Olcan Adın (Dk. 82 Emre Çolak), Sneijder, Burak Yılmaz

Fenerbahçe: Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Alves, Kadlec, Caner Erkin, Mehmet Topal, Emre Belözoğlu (Dk. 34 Selçuk Şahin), Meireles, Alper Potuk, Kuyt (Dk. 87 Sow), Emenike (Dk. 61 Hasan Ali Kaldırım)

Goller: Dk. 88 ve 90 1 Sneijder (Galatasaray), Dk. 90 5 Alper Potuk (Fenerbahçe)

Kırmızı kart: Dk. 53 Alves (Fenerbahçe)

Sarı kartlar: Dk. 45 2 Selçuk İnan, Dk. 76 Olcan Adın (Galatasaray), Dk. 67 Selçuk Şahin, Dk. 75 Kuyt (Fenerbahçe)

MAÇTAN DAKİKALAR

5. dakikada Sneijder'in pasıyla sağdan içeri kateden Olcan Adın'ın şutunda top savunmadan döndü. Ceza sahası önünde topu kontrol eden Dzemaili'nin, Burak Yılmaz'a atmak istediği ara pasında ise son anda savunma araya girerek, tehlikeyi uzaklaştırdı.
6. dakikada Kuyt'un sağ taraftan ortasında, Alper Potuk'un arka direkte yaptığı kafa vuruşunda top savunmada Chedjou'dan döndü.
12. dakikada Burak Yılmaz'ın pasında, Olcan Adın'ın ceza alanı dışından sert şutunda meşin yuvarlak üstten auta gitti.
17. dakikada Meireles'in uzak mesafeden yerden sert şutunda, kaleci Muslera yatarak meşin yuvarlağı oyun alanına çeldi.
18. dakikada Kuyt'ın soldan ortasında ceza sahasına topla buluşan Emenike'nin dönerek yaptığı vuruşta, top üstten auta çıktı.
34. dakikada Gökhan Gönül'ün sağdan yaptığı ortada, ceza sahasında Emenike'nin gelişine vuruşunda top auta gitti.
41. dakikada Fenerbahçe gole çok yaklaştı. Meireles'in ara pasıyla ceza sahasına girerek kaleciyle karşı karşıya kalan Emenike'nin yaptığı vuruşta meşin yuvarlak farklı biçimde auta çıktı. Nijeryalı futbolcu, bu pozisyonda topa vurmadan önce rakibinin arkadan darbesiyle dengesinin bozulduğu gerekçesiyle penaltı kararı bekledi.
Kalan sürede sonuç değişmedi ve sezonun ilk lig derbisinde ilk yarı 0-0 tamamlandı.

İKİNCİ YARI

46. dakikada Burak Yılmaz'ın pasıyla ceza sahasına giren Olcan Adın'ın ayağına dolanan top, sol tarafta uygun durumda bulunan Sneijder'in önünde kaldı. Hollandalı futbolcunun sert şutunda, kaleci Volkan Demirel yatarak meşin yuvarlağı iki hamlede kontrol etti.

52. dakikada soldan çizgiye kadar inen Emenike'nin çıkardığı topa, Meireles'in ceza sahasının sol köşesinden yaptığı sert vuruş auta gitti.

57. dakikada Sneijder'in pasıyla sağ çaprazdan ceza sahasına giren Olcan Adın'ın sol ayağıyla yaptığı güzel vuruşta, meşin yuvarlak uzak kale direğinden oyun alanına döndü.

60. dakikada Melo'nun uzak mesafeden sert şutunda, meşin yuvarlak az farkla auta çıktı.

63. dakikada Fenerbahçe inanılması güç bir gol kaçırdı. Caner Erkin'in soldan kullandığı korner atışında, ön direkte Melo'nun bacaklarının arasından geçen topa, Kadlec altıpasta çok müsait durumda kafayla vurdu. Meşin yuvalak üstten auta gitti.

73. dakikada Sneijder'in uzaktan sert şutunda, ceza sahasında takım arkadaşı Umut Bulut'un ayağına çarpan top az farkla yandan auta çıktı.

85. dakikada Emre Çolak'ın sağdan güzel ortasında, kale sahasında Umut Bulut'un yaptığı kötü kafa vuruşu üstten dışarı gitti.

88. dakikada Galatasaray öne geçti. Sneijder, ceza sahası dışında sol çaprazda yaptığı şık vuruşla topu kaleci Volkan Demirel'in uzandığı köşeden ağlarla buluşturdu: 1-0

90 1. dakikada Galatasaray, Hollandalı yıldızıyla farkı 2'ye çıkardı. Orta sahadan topla ilerleyen Sneijder, bu kez ceza alanın sağ tarafından attığı güzel vuruşla meşin yuvarlağı ağlara yolladı: 2-0

90 5. dakikada Fenerbahçe, aradaki farkı 1'e indirdi. Hasan Ali Kaldırım'ın soldan pasıyla altıpas çizgisi üzerinde topla buluşan Alper Potuk, meşin yuvarlağı boş filelere gönderdi: 2-1

Galatasaray, sezonun ilk derbisinden 2-1 galip ayrıldı.

16 Ekim 2014 Perşembe

Qış aylarının ən faydalı tərəvəzi




Qış aylarında kərəvizdən bol miqdarda istifadə etsək də, onun faydalarının bir çoxundan xəbərsizik. Bu tərəvəzin 95 faizi sudan ibarətdir. Ona görə də xüsusilə arıqlamaq istəyənlər bol-bol kərəviz yeməlidirlər.

Demək olar ki, bütün pəhriz reseptlərində adı çəkilən kərəviz liflə zəngindir. Bunun sayəsində həzm sistemini daha sürətlə işləməyə məcbur edir. Bu da o deməkdir ki, nə qədər çox kərəviz yesəniz, o qədər tez arıqlaya bilərsiniz.

Bu tərəvəzi yeməklərdə və salatlarda istifadə edə bilərsiniz. Həmçinin qreyfurt, kahı, kələm, turp, soğan kimi tərəvəzlərlə birlikdə suyunu çıxararaq içə bilərsiniz.

Kərəvizlə hazırladığınız yeməyə portağal da əlavə etsəniz, qış aylarında soyuqlamadan və qripdən özünüzü müdafiə etmiş olarsınız.

Kərəvizin faydası təkcə arıqlatmaqdan ibarət deyil.

Kərəviz A, B, C, D, E, K kimi vitaminlər baxımından olduqca zəngindir. Bu tərəvəzdə həmçinin fosfor, manqan, dəmir, sink, selenium, kalsium kimi bədən sağlamlığı üçün mühüm maddələr də var.

Kərəviz cinsi gücü artırır. Kərəviz yemək stressə qarşı da təsirlidir. Əsəbləri sakitləşdirir iştahı açır.

Ağız qoxusunu aradan qaldırır, xroniki öskürəyə qarşı təsirlidir. Qanı təmizləyir, qaraciyər xəstəliklərinin müalicəsini tezləşdirir. Təzyiqi nizamlayır.

Gündəlik menyularında kərəvizə yer verənlər daha gec qocalırlar.

Bu tərəvəzdən bol miqdarda yedikdə üzdəki sızanaqlar azalır və tədricən yox olur. Dəri ləkələrinə yaxşı təsir göstərir və dəri rəngini açır.

8 Temmuz 2014 Salı

Dünyanın Hayran Kaldığı Üniversite

LYS maratonu sona erdi. Öğrencileri, bir yıllık hazırlık sürecinin ardından, sınavdan sonraki en zorlu aşama olan üniversite tercihleri bekliyor.
Geleceklerini tamamen etkileyecek bu tercih sürecinin genç bir insan için ne kadar heyecan verici ve aynı zamanda stresli olduğunu kendi üniversitemi seçtiğim dönemi hatırlayınca fark ettim.
Derken, merak edip üniversitelerin şimdiki puanlarına baktım ve eğitim-öğretim kalitelerini, imkanlarını inceledim, bir öğrencinin geleceğine ve öğrencilik hayatına neler katabileceğini düşündüm. Tıpkı öğrencilik yıllarıma geri dönmek gibiydi. Çok iyi karar verilmesi gereken bir süreç.
Araştırdığım üniversiteler arasında en dikkatimi çekenlerden biri Yakın Doğu Üniversitesi oldu.
Bu yıl 25. yılını kutluyor ve çeyrek asırda olağanüstü bir gelişme göstermişler, hayran kaldım! “Kıbrıs’ın parlak yıldızı” demiş hakkında insanlar, haksız görünmüyorlar, bence Akdeniz’in bir kültür merkezi haline gelmiş. Türkiye dahil, 97 ülkeden 22 bin öğrenci Yakın Doğu Üniversitesi’nde, dünya standartlarının üzerinde, uluslararası bir öğrenim görüyor.
Beni epey heyecanlandırdı.
Yakın Doğu Üniversitesi 2014-2015 akademik yılı için tüm bölümlerinde Tam Burs kontenjanı açmış. Ayrıca 12 bölümüne ÖSYM’nin yerleştirmesi olmadan YGS puanı ile öğrenci kabul ediyor. Herhangi bir puan türünden 140 barajını aşmak, Yakın Doğu Üniversitesi’ne başvurmak için yeterli.
Seçenekleri Tam Burs ile bitmiyor, %75 Burs, %50 Burs, %25 Burs, Sporcu Bursu ve kardeş indirim gibi öğrencilerine çok çeşitli burs imkanları sunuyor.
Bir de Ekonomik Paket seçenekleri var. Ekonomik Paket; Mühendislik, Mimarlık, İktisadi ve İdari Bilimler, İletişim, Güzel Sanatlar ve Sahne Sanatları fakülteleri ile Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nu, tercih edecek adaylar için sunulan, yalnızca öğrenim giderlerini değil, yurt, 3 öğün yemek, elektrik, su, ısınma ve temizlik gibi masraflarını da kapsayan bir paket. Yıllık ücreti 4 bin 400 Euro.
Üniversite 15 fakülte ve 5 yüksekokula sahip. Büyük bir kampüsün içerisinde aynı zamanda hastane, kütüphane, laboratuvarlar, atölyeler, bilgisayar merkezleri, kültür merkezleri, olimpik yüzme havuzu, sosyal ve sportif tesisleri var. Burada öğrenim gören şanslı gençleri canlı ve renkli bir üniversite hayatının beklediği kesin. Ve sıkı durun... Kampüsün içinde  tarihi 1 asrı geçen, birbirinden güzel klasik modellerden oluşan ve Kıbrıs’ta tek olan Klasik ve Spor Otomobil Müzesi var.
Bu araştırmalarımla resmen tekrar üniversite okumak istedim. Böyle imkanlarla, böylesine renkli bir kampüste öğrenci olmak inanılmaz olurdu!
Bahar Şenlikleri’nin nasıl geçtiğini araştırdığımda karşıma çıkan bilgiye inanamayacaksınız!
Yakın Doğu Üniversitesi’nin Bahar Şenlikler’i tüm diğer üniversitelerden farklı olarak kamp alanı olan bir bölgede, öğrencilerin şenlikler boyunca çadırlarıyla konaklayabileceği şekilde  bir müzik festivali havasında gerçekleşiyor. Üstelik sahne alanlar, sadece Bahar Şenlikleri’nde görmeye alıştığımız isimlerden değil. Bu sene üniversite, 70‘lerden günümüze efsane olmuş ünlü hard rock grubu Deep Purple’ı getirmiş! Yalnızca Deep Purple mı? Dünyaca ünlü illüzyonist Peter Marvey ve “Kuğu Gölü” balesi ile hayranlık uyandıran Moskova Klasik Rus Balesi de şenliklerde sahne almış.
Yakın Doğu Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da yer alıyor. Adı, dünyanın en prestijli üniversiteleriyle birlikte anılıyor. Onlarca ülkede, binlerce mezunla temsil ediliyor. Geleceğe rekabet gücü yüksek ve donanımlı bireyler kazandırmak en büyük amaçları.
Ben Yakın Doğu Üniversitesi’nden çok etkilendim. Öğrendiğim şeyler tekrar üniversite okumak istememe neden oldu. Başarıları ülke sınırlarını aşmış ve gelişmeye hızla devam eden, çağdaş bir üniversite. Tercih yapacak üniversite adayları, bu şansı kaçırmayın derim.
http://www.neu.edu.tr/
https://twitter.com/YakinDoguUni
https://www.facebook.com/YakinDoguUniversitesiFanPage

Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Haziran 2014 Perşembe

Ramazan Yemekleri ve Sağlık açısından öneriler



İftar ve sahur zamanlarının tadına doyum olmuyor, ancak gün boyunca oruç sırasında vücutta yaşanan değişimler konusunda bilinçli ve dikkatli olmak gerekiyor. Üstelik sindirim sisteminde sorun yaşayanların bu noktada çok daha dikkatli olması şart…

Ramazanla birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı birdenbire değişiyor. Uzun bir süreyi aç olarak geçirdikten sonra iftarda yenilen yemeklerin özellikleri ve miktarı, oruca hazırlanmak için sahur yemeklerinin yenmesi vücudumuz için farklı bir duruma uyum sağlama zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. Beslenme saatleri değişse de günlük alınması gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları ramazan ayında da değişmiyor. Beden sağlığını korumak adına yeterli miktarda meyve, sebze yemek, su içmek kuralı ramazan ayında da geçerliliğini koruyor. Oysa Ramazanda Türk mutfağının çeşitli ve lezzetli pek çok yemeği, tatlısıyla tuzlusuyla masalarımızı renklendirirken, sağlıklı beslenmek bir yana aşırı yenilerek sindirim sistemindeki tüm organlara zarar verebiliyor. Acıbadem Hastanesi Bakırköy Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Saruç “Bazı şeylere dikkat ederek bu ayı sağlıklı olarak geçirmek mümkün olabilir. Özellikle sindirim sistemimizle ilgili nelere dikkat etmemiz gerektiğini bilmek, oruç tutarken aynı zamanda da sağlığımızı korumamıza yardımcı olacaktır.”diyor.

Hangi organlar oruçtan nasıl etkileniyor?

Yemek Borusu ve Oruç
Son zamanlarda isminden çok fazla söz edilen reflü hastalığı, midedeki asit ve gıdaların yemek borusuna geri gelmesi ve burada tahrişe ve kişide göğüs arkasında yanma gibi şikayetlere neden olması şeklinde tanımlanıyor. Doç. Dr Saruç, “Normal zamanlarda da toplumda sık olarak gözlenen bu durum Ramazan ayında artmaktadır.” diyerek şöyle devam ediyor: “Uzun süren açlık sonrası, dikkatsizce yüksek kalorili ve fazla miktarda yiyecek yenmesi en önemli nedendir. Ayrıca sahurda yemek yendikten sonra hemen yatılması da zararlıdır. Yatar pozisyonda yiyeceklerin mideden yemek borusuna geri gelmesi kolaylaşmaktadır. Bu faktörler, Ramazan ayında şiddetli reflü şikayetlerinin görülmesine yol açar.”

Bu açıdan özellikle daha önceden reflü tanısı konulmuş olan hastaların, Ramazan ayı öncesi gastroenterologları ile görüşmeleri, yeni öneri ve ilaç değişikliklerini öğrenmeleri gerekiyor. Oruç tutarken iftarda yüksek kalorili ve yağlı yiyeceklerden kaçınmak, reflü olasılığını azaltan etmenlerden. Doç. Dr. Saruç diğer önerilerini şöyle sıralıyor: “Ayrıca iftarda az miktarda yiyerek, iftardan 3 saat kadar sonrasına küçük bir öğün eklemek de mideyi aşırı doldurmayı önleyecektir. Sahurda hafif yiyecekler yemek ve yemek yedikten sonra hemen yatmamak gece reflülerini engelleyecektir. Reflü için, doktorunuzun kullanmanızı söylediği ilaçları , iftarda ve sahurda alınması, gün boyu aç kalan ve yüksek miktarda asit salgılayan midenizin asit salgısını azaltacaktır. Sigara ve alkol alınmaması, çikolota, kahve, biberli, yağlı baharatlı yiyeceklerden uzak durulması önemli yarar sağlar. Ramazan süresince kilo alınmaması, sıkı giysiler giyilmemesi ve gerektiğinde yatak başının yükseltilmesi de koruyucu önlemlerdir.”

Mide ve Oruç

Çok miktarda yemek yenmesi hazımsızlığa, karın ağrısına, bulantı ve kusmaya neden olabiliyor. Rahatsız olmamak için dengeli beslenmeye, gerekli tüm besin öğelerinden az miktarlarda yemeğe ve iftar ile sahur arasına yatmadan 2 saat kadar öncesine küçük bir ara öğün sıkıştırmaya dikkat etmek gerekiyor. Ramazan ayında dikkat edilmesi gereken bir nokta da “Ülser hastalığı”. Özellikle mide şikayetleri olanların, daha önce mide ülseri veya kanaması geçirmiş olan kişiler oruç tutmaya başlamadan önce mutlaka bir gastroenterolog ile görüşmelerinde yarar var. Doç. Dr. Saruç, “Kontrollerin yapılmadığı durumlarda oruç tutulması ciddi mide ve on iki parmak barsağı kanamalarına neden olabilmekte ve istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.” diyerek bir konuda uyarıda bulunuyor: “Ramazan ayı süresince ağrı kesicilerin kullanımı da özen ister. Zaten mide için oldukça zararlı olan bu ilaçların doktor önerisi olmadan kullanımı oruç sırasında tehlikeli kanama ve mide delinmelerine neden olabilir.”

Karaciğer ve Oruç


Ramazan ayı süresince uzun süre aç kalınmasına rağmen iftar ve sahurda yenilen yüksek kalorili hamur işleri ve tatlılar nedeniyle kilolar alınıyor. Bu kısa süre içinde vücut ağırlığında ortaya çıkan bu artış karaciğerde yağlanmaya yol açıyor. Doç. Dr. Saruç, “Yüksek karbonhidratlı beslenme insülin kan seviyemizi yükseltmekte bu da karaciğerde daha kolay yağ birikime neden olmaktadır. Özellikle kronik karaciğer hastalığı (hepatit) olan kişiler oruç tutmaya başlamadan önce doktorlarına kontrol olmalı ve gerekli önerileri almalıdır.” diyor.

Safra kesesi ve Oruç

Safra kesesi taşı orta yaş ve üstünde, kilolu kişilerde, çok doğum yapmış kadınlarda sık görülüyor. Safra taşlarının sağlık üzerine etkileri konusunda Doç. Dr. Saruç şunları söylüyor: ”Uzun süre açlık sırasında safra kesesi içinde kalan safra koyulaşmakta, akışkanlığı azalmakta ve yeni taşların oluşumu artmaktadır. Safra kesesinde taşın bulunması hazımsızlığa, çok miktarda yağ içeren besinlerin yenmesi karın ağrısı, bulantı ve kusmaya neden olabilmektedir. İftarda yenilen çok miktardaki besinden sonra şiddetli karın ağrıları ve akut kolesistit denilen safra kesesi iltihapları ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.”

Pankreas ve Oruç


Kronik pankreatit, geçirilmiş akut pankreatit gibi pankreas hastalığı bulunan kişilerin oruç tutmadan önce mutlaka doktorlarından onay almalarında fayda var. Safra kesesinde oluşan taşların safra kanalına düşmesi pankreasda iltihaba neden olarak istenmeyen durumlara yol açabiliyor. Doktor izni olmadan kronik pankreatit hastalarının oruç tutmaması, tutacaklar ise önerilere sıkı sıkıya bağlı kalmaları, insülin düzeylerinin ayarlanması ve pankreas enzim takviyesi yapılması gerekiyor.

Barsaklar ve Oruç

Ramazan süresince görülen en sık hastalıklardan bazıları hazımsızlık, ishal, kabızlık ve besin zehirlenmeleri. Daha sık ev dışında yemek yendiğinden besin zehirlenmeleri, parazit ve enfeksiyon hastalıkları da artıyor. Bu sebeple yemek yenilen yerlere ve gıda temizliğine dikkat edilmesi besin zehirlenmelerini önlenebilir. Bir diğer sorun olan kabızlık posası az ve yüksek kalorili yemek yeme nedeniyle ortaya çıkıyor. Yiyecekler dengeli olarak seçilir, yeterince çiğ sebze, meyve tüketilir, unlu gıdaların kepek içermelerine özen gösterilirse; bu davranış değişiklikleriyle düzenli barsak alışkanlıklarını sürdürmek zor değil. Gaz ve hazımsızlık da hızlı ve çok miktarda yemek yeme nedeniyle Ramazan ayı boyunca sık görülen yakınmalar arasında yer alıyor. Dengeli ve sağlıklı beslenmenin ana kurallarına uyulduğunda, gazlı ve katkı maddeli içeceklerden çok tüketmek yerine, yeterli miktarda su içilmesiyle bu sorunun da kolayca çözülmesi mümkün olabilir.

Uzmanların tavesiyeleri : sahur ve iftarda neler yenilmeli?


Ramazanda genel olarak öğün sayısı sınırlanır ancak buna karşın öğünlerdeki yiyecek çeşidi daha fazla olabilir.Ramazanda ideal beslenme öğün sıklığının normal hayata yakın şekilde uygulanması ile sağlanabilir.Oruç tutan kişiler yaklaşık 13 -14 saat açlıkla karşı karşıya kalıyorlar. Bu açlık süresi içinde kan şekeri düşer. Eğer kişiler sahura da kalkmıyor ise kan şekerinin düşüşü günün erken saatlerinde başlar ve daha düşük değerlere ulaşır.


Bu nedenle az ve sık beslenme ilkesi kan şekerini dengelemek için mutlaka uygulanmalıdır. Öğünler sahur, iftar, ara öğün şeklinde düzenlenebilir.Sahura kalkıldığında midede uzun süre kalacak ve kan şekerinde ani değişiklik yaratmayacak besinler seçilmelidir. Kıymalı sebze yemekleri veya tahıl çorbaları, kepekli ekmek, az tuzlu peynir, meyve ve bol su tüketimi unutulmamalıdır.

Sahurda çok tuzlu ve baharatlı yiyecekler yenilmemelidir. Sahurda yeterli su tüketilmelidir.
Özellikle iftariyelik adı altında yenen şarküteri ağırlıklı ürünler, hamurişi yiyecekler, tatlılar oruç tutanlarda kilo artışına neden oluyor. Kilo artışına bağlı olarak kan yağlarında ve tansiyonda artış olabiliyor. Sucuk, salam pastırma ve benzeri ürünler doymuş yağ içeriği yüksek olduğu için yenilmesi riskli olan besin grubundadırlar.
İftara su, çorba, peynir, zeytin, hurma veya kuru kayısı ile başlanabilir. Başlangıç için ılık çorba en uygun yiyecektir. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına doğal lif ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler.
Yemek sonrası yenilecek tatlıların hamurlu ve kızartılmış olmamasına dikkat edilmeli, sütlü tatlılar tüketilmemelidir. Ramazanın simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatlıdır, haftada 1-2 kez sütlü tatlı yenilebilir. Ancak hemen yemek üzerine değil iftardan 2 saat sonra yenilmesi iyi olur.

Oruç zayıflama yöntemi değildir
Oruç tutmak sağlıklı insanlar içindir. Kilo verme yöntemi değildir. Hareket azlığı, metabolizma hızının yavaşlaması kilo vermeyi zorlaştırmaktadır. Şişmanlık sorunu olan kişilerin bu dönemi bir diyet fırsatı olarak görmesi yanlıştır. Gün boyu aç kalmak metabolizma hızını yavaşlatarak alınan besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Ramazanda kişiler hareketsiz kalmaya meyillidir. Bu sebeple ramazanda yeterli ve dengeli yemeye özen göstermeyenler bu ayı kilo alarak bitirir.

İFTAR VE SAHUR İÇİN ÖRNEK MENÜ

Sahur
2 dilim çavdar veya tam buğday ekmeği veya 2 avuç içi büyüklüğü pide
1 dilim az yağlı, az tuzlu peynir veya yumurta
domates-salatalık-maydanoz-biber
3 kuru kayısı veya 1 porsiyon taze meyve
1 kepçe mercimek veya sebze çorbası veya
küçük tabak sebze yemeği
2 -3 bardak su
Bazı günler sadece 1 su bardağı kadar haşlanmış makarna peynir veya yoğurtla yenilebilir. Yeşil salata veya söğüş domates-salatalık eklenerek sahur için iyi bir seçenek olabilir.
2 -3 bardak su içilmesi unutulmamalıdır.

İftar
Bol su
1 hurma veya
2 kuru kayısı
2 -3 zeytin veya
2-3 parça ceviz
1 dilim az tuzlu peynir
1 kepçe çorba
1 avuç içi kadar pide
salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile)
1 porsiyon et veya tavuklu sebze yemeği veya sebze garnitürlü balık- tavuk veya kuru baklagil yemeği
2 dilim ekmek veya 4 kaşık pilav- makarna (eğer yemekten sonra tatlı yenilecekse pilav -makarna tüketilmemesi daha iyi olur.)

Ara (Saat 21.00 -22.00 arası)
1 bardak süt veya yoğurt
2 porsiyon meyve
Bol su
Haftada 2 kez ara öğün yerine sütlü
tatlı yenilebilir.

RAMAZANDA KİLO ALMAMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?


Mutlaka sahura kalkın.

Sahur yemeklerini azar azar ve iyice çiğneyerek yiyin. Çiğ sebze, domates, salatalık gibi posası ve su içeriği yüksek yiyeceklere mutlaka sahurda yer verin.
İftarda orucunuzu hafif bir yemekle açın. Sebze yemekleri tüketin, ağır tatlılardan kaçının.
Bol su için.
İftardan sonra iki küçük öğün oluşturun, bu öğünlerde meyve veya yoğurt yemeye çalışın, tatlı seçiminiz haftada ikiden fazla olmasın ve yağ içermeyen tatlıları tercih edin.
İftardan iki saat sonra hafif tempoyla yürüyüş yapmaya çalışın.

14 Haziran 2014 Cumartesi

Maliki'nin sinsi oyunu deşifre oldu


Maliki'nin sinsi oyunu deşifre oldu.Baskıdan bunalan Sünniler, Bağdat yönetimine isyan etti. Nuri el Maliki de işgal görüntüsü vermek için IŞİD'i sahneye sürdüMusul'daki Türk başkonsolosluğunun IrakŞam İslam Devleti (IŞİD) örgütü militanları tarafından basılmasının, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin sinsi tezgâhının bir parçası olduğu ortaya çıktı. Bölgeden aldığımız bilgilere göre Maliki, hem kendisine yönelikSünni isyanını boşa çıkarmak hem de bunuTürkiye eliyle yapmak için bir plan kurdu. Olaylar şöyle gelişti:

Irak'ta üçüncü dönem başbakanlık koltuğunda oturmak isteyen Maliki, halkı canından bezdirdi.
Özellikle Sünnilere yönelik yıldırma ve asimilasyon politikaları uyguladı. Sünni olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi'yi idama mahkûm ettirdi.

Sünnilerin ağırlıkta olduğu Musul'da, 2009 yılında 14 grup bir araya geldi. Son seçimde Sünniler, Kürtler ve bazı Şii gruplar, Irak'ta kendi krallığını ilan eden Maliki'yi istemediklerini duyurdu. Ancak Maliki buna rağmen hileyle koltuğa oturdu. Musul'daki gruplar bir yıldır operasyon hazırlığı yapıyordu. İsyan patlama noktasına gelince IŞİD devreye sokuldu. Militanlar, herhangi bir mukavemete uğramadan Musul'u işgal etti. Zira, 'sizinleyiz' denilerek halk oyuna getirildi. Maliki'ye duyulan öfke sebebiyle ağırlıklı olarak Sünnilerden oluşan ordu müdahalede bulunmadı. IŞİD militanları Türk başkonsolosluğunu işgal etti. Ardından Maliki, NATO'yu göreve çağırdı, hava üslerini ABD uçaklarına açıp 'bombalayın' ricasında bulundu, Meclis'i olağanüstü hal ilan etmek için toplantıya davet etti. Ancak Meclis, Maliki'ye yetki vermedi. Irak'ın ikinci büyük şehri olan 3 milyon 500 nüfuslu şehirde 12 bin civarında silahlı kişi var. Bunların sadece 2 bini IŞİD militanı. Maliki olağan üstü hal ilan ederek buraya müdahalede bulunacak, IŞİD ile mücadele görüntüsü vererek, sayıları 10 bini bulan Sünni grupları durduracaktı.

Türk başkonsolosluğunun hedef seçilmesi ise tesadüf değildi. Bu hamle ile Türkiye savaşın içine çekilmek, Maliki'ye karşı birleşen Sünniler, Mehmetçik ile karşı karşıya getirilmek istendi. Eğer asker çarpışmasa “Türkiye, IŞİD'e yardım ediyor” denilecekti. Ancak Ankara'nın soğukkanlı duruşu bu sinsi planları bozdu. IŞİD örgütünün çoğunluğunu yabancılar oluşturuyor. Irak'a gönderilenler ise bölgeyi çok fazla tanımıyor.

Şehre giren militanların Merkez Bankası'nı hemen bulmaları Maliki'nin desteğini gözler önüne serdi. Maliki, hem Şii basınını hem de uluslararası medyayı kullandı. IŞİD'in, devrik lider Saddam Hüseyin'in memleketi Tikrit'e girdiği yazıldı. Oysa şehri Saddam'ın eski askerleri ele geçirmişti. Suriye'de esirlerin başını kesip yayınlayan, sadece bu yıl içinde 9 gazeteciyi öldüren IŞİD militanları, Irak'ta ise poz verdi. Şiileri kafir ilan eden örgüt, Irak'ta kimseye el sürmedi.

Bağdat'a doğru ilerleyen IŞİD'in büyük katliamlara imza atmasından ve provokasyon amacıyla Necef ve Kerbela'da kutsal mekanlara saldırmasından korkuluyor.

IŞİD'in üç misyonu buluyor

Bir: Mezhep savaşı çıkarıp Şiileri İran'a yaklaştırmak. İki: Türkiye-Suriye sınırını ele geçirip iki ülke bağını koparmak. Üç: İslam'ı umut olmaktan çıkarmak.

Copyright @ 2013 Hayallere Giden Yol. Designed by Elementx | Love for Siristatlı