Mısır’ın devrik cumhurbaşkanıMuhammed Mursi ’nin tutuklandıktan sonra çekildiği belirtilen fotoğrafları ülkede yayın yapan El-Hayat televizyonu tarafından yayınlandı.Temmuz ayında askeri darbeyle görevinden alınan Muhammed Mursi, yarın mahkeme önüne çıkacak. Bilinmeyen bir yerde gözaltında tutulan Mursi, ailesiyle görüştürülmüyordu.Mursi ve Müslüman Kardeşler yöneticilerinin yargılanacağı dava için yoğun güvenlik önlemleri alındı. Devrik cumhurbaşkanı, “göstericileri öldürmeye teşvik etmek” suçundan yargılanacak.
Öte yandan Mısır’da bir gazete, Mursi’nin, kendisini ziyaret eden yabancı yetkililer ve insan hakları heyetleriyle yaptığı görüşmelere ait olduğu öne sürülen açıklamaları sayfalarına taşıdı.
El-Vatan gazetesinde yer alan habere göre darbenin ardından yaklaşık 4 aydır gizli bir yerde tutulan Muhammed Mursi, sözkonusu görüşmeler sırasında görevden uzaklaştırılmasını “darbe” olarak nitelerken, ABD ve Avrupa Birliği’ne (AB) de sürece müdahil olarak görevine iadesinin sağlanması çağrısında bulunuyor.
Mursi’nin yarın yapılması beklenen duruşması öncesinde yayımlanan haberde, Mursi’nin, Kahire’yi ziyaret eden AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile görüşmesinde, bir cumhurbaşkanı olarak tutuklu olmasının doğru olmadığını, göreve iadesi için AB ve ABD’nin devreye girmesini istediği, bu çerçevede cumhurbaşkanı olduğu süre zarfında yaptığı hataları düzelteceğini söylediği ifade ediliyor. Mursi’nin ayrıca, anayasal temeli olmadığı gerekçesiyle cumhurbaşkanlığı için referanduma gidilmesi seçeneğine de karşı çıktığı kaydediliyor.
Sözkonusu görüşmelerin ses ve video kayıtlarını da gün içinde yayınlayacağını belirten El-Vatan gazetesinin haberinde, Mursi’nin diğer bir siyasi heyetle yaptığı görüşmede ise askeri müdahaleyle ilgili açıklamalarına yer veriliyor. Mursi’nin bu görüşmede, görevden uzaklaştırılmasını “darbe” olarak nitelendirdiği ve kendisinin hala Mısır’ın meşru cumhurbaşkanı olduğunu söylediği aktarılıyor.
Mursi’nin, yarın başlayacak yargı süreciyle ilgili olarak da kendisini yargılayacak mahkemeyi tanımadığı, anayasaya göre cumhurbaşkanının yargılanmasında prosedürlerin farklı olması gerektiğini söylediği ve “Eğer mahkemeye çıkarılırsam, karşılarında kendi başıma duracağım ve göstericilerin öldürülmesiyle bir ilgim olmadığını hakimlere söyleyeceğim” ifadelerini kullandığı ifade ediliyor.
Mursi’nin ailesinden daha önce yapılan açıklamada, gazetede yayımlanan görüşme kayıtlarına “şüpheyle” yaklaşıldığı belirtilerek, haberin, doğru veya yanlış olmasından ziyade, Mursi’nin duruşmasından bir gün önce yayımlanmasının dikkat çektiği, bunun da kamuyounu yönlendirme amacı taşıdığı belirtilmişti.
“MURSİ’NİN NEREDE OLDUĞU MEÇHUL”
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Yönetim Kurulu üyesi Eşref Abdulgaffar, Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin görevinden ayrılmadığını, dolayısıyla bu yöntemle yargılanamayacağını savundu.
Abdulgaffar,yaptığı açıklamada, ülkesindeki seçimler, darbe ve gösterilerden yargıya uzanan süreci değerlendirdi. Mursi’nin geçen yıl haziran ayında seçildiğini hatırlatan Abdulfaffar, daha sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:
“Seçim kurulu, seçimi kazandığını ilan etti, sonra anayasa mahkemesi, millet meclisi üyeleri ve daha sonra Tahrir Meydanı’nda (Mursi) halkın huzurunda yemin ederek göreve başladı. Halen de ülkenin seçilmiş, meşru cumhurbaşkanı Mursi’dir. Cumhurbaşkanı, memurlarından bir kısmı tarafından alıkonulmuş, kaçırılmıştır. Şu dakikaya kadar nerede olduğu meçhuldür. Abdulfettah es-Sisi’nin itirafıyla Cumhuriyet Muhafız Alayı Kışlası’nda tutulduğu ortaya çıkınca olaylar çıkmıştı ve şimdi bilinmeyen bir yerde tutuluyor. Halk kışlayı kuşattığında asker çok korktu. Rabia Meydanı’nda toplanan ve sonra bir kısmı Cumhuriyet Muhafız Alayı Kışlası’nın önüne giderek eylem yapan şerefli vatandaşlar, Mursi’nin orada olduğundan emin değillerdi. Fakat askerler çok korktu ve neye mal olursa olsun kalabalığı dağıtmak istediler. Halkın Mursi’yi oradan çıkarmasından korktular. Çünkü Mursi’nin halka söyleyeceği herhangi bir kelime, darbeciler açısından yasal sorunlara yol açabilir. Mursi çıkıp da Abdulfettah es-Sisi’yi azlettim derse Sisi azledilmiş olur. Biblavi’nin bakanlar kurulunu görevden alıyorum derse hükümet düşer. Böyle bir durum kimin meşru, kimin gayrimeşru olduğu konusunda hukuki tartışmalara yol açar.”
”Mursi görevinden feragat etmemiştir, bu şekilde yargılanamaz”
Mursi’nin yargılanmasına değinen Abdulgaffar, Mısır anayasasına göre “bir devlet başkanı”nın bu şekilde yargılanamayacağını, bu konunun özel olarak düzenlendiğini ifade etti.
Devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in yargılanmasıyla ilgili soru üzerine Abdulgaffar, şunları kaydetti:
“Mübarek görevinden feragat ettikten birkaç ay sonra vatandaşların adli makamlara şikayetleri üzerine sıradan bir vatandaş olarak yargılandı. Mursi ise görevinden ayrılmadı, halen meşru devlet başkanıdır. Cumhurbaşkanı insan üstü değildir, elbette yargılanabilir ancak önce millet meclisi konuyu inceleyerek yargılanmasına karar verirse fezleke hazırlar, daha sonra dosya yargıya intikal eder. Mübarek, 25 Ocak devriminden sonra yetkilerini devrederek yönetimden ayrıldığında, nerede olduğu belliydi. İnsanlarla görüşebiliyordu. Mahkemeye çıkarıldığında da bütün aşamalar şeffaflık içinde yürütüldü. Herhangi bir açıklama yapmak istese yapabilecek durumdaydı. Mursi halen cumhurbaşkanıdır. Mübarek gibi yönetimden feragat etmemiştir, görevinden istifa etmemiştir. Mübarek 11 Şubat’ta naibi ve istihbarat şefi Ömer Süleyman’ın okuduğu açıklamayla, Yüksek Askeri Konsey lehine görevden çekilmişti. Bu açıklamanın gereği yerine getirildi. Cumhurbaşkanının bir kararıydı. Mursi şu ana kadar görevinden feragat etmemiştir ve daha sonra da etmeyecektir. Darbecileri, askerleri korkutan da budur. Cumhurbaşkanının bir an için bile olsa halkın önüne çıkmasından ödleri kopuyor.”
“Şu ana kadar ailesiyle görüşmesi engellenmiştir”
“Cumhurbaşkanı olmanın ötesinde bir insan ve bir baba olarak” Mursi’nin ailesiyle görüşmesine izin verilmediğini aktaran Abdulgaffar, “Şu ana kadar 4 ayı aşkın bir süre ailesiyle görüşmesi engellenmiştir. Hiçbir ziyarete izin verilmemiştir” dedi.
Mursi’nin avukatlarıyla da görüştürülmediğini belirten Abdulfafur, ifadesini almak için mahkeme raportörlerinin de gözü kapalı olarak götürüldüğünü ifade ederek, “Çünkü Çumhurbaşkanı’nın nerede olduğunu kimsenin bilmesini istemiyorlar. Eğer bir sanık gerçekten sanıksa mahkemeye çıkarılır, mahkeme onun ayağına gitmez. Bu da yargıya hakaret anlamı taşımaktadır” diye konuştu.
Abdulgaffar, Mursi’nin yargılanma sürecine ilişkin tespitlerini şöyle sıraladı:
“Duruşmanın yapılacağı yer bilinmiyor, açıklanmıyor. Çünkü 4 Kasım günü geniş çaplı protestolar düzenlenecek. Biz bugünü ‘adaletin düşüş günü’ olarak adlandırıyoruz. Meşru cumhurbaşkanı alıkonuyor, kaçırılıyor, aylarca kimsenin bilmediği bir yerde tutuluyor, sonra mahkeme önüne çıkarılıyor. Hakkındaki suçlamalar ise ilk kez tutuklandıktan 2 ay sonra telaffuz edilmeye başlanmıştı. Darbeciler bütün dünyayı cumhurbaşkanının sıradan bir vatandaş olduğuna, suç işlediği için sanık olarak mahkemeye çıkarıldığına ikna etmeye çalışıyor. Fakat durumun böyle olmadığını biliyoruz. Mursi alıkonulduğunda eğer sanıksa ona hangi suçla itham edildiği bildirilmeliydi, bu olmadı. Sanık ise herhangi bir sanığa tanınan tüm haklardan mahrum bırakıldı. Ailesinden, avukatlarından, dış dünyayla irtibattan, gazete okumaktan, televizyon seyretmekten mahrum bırakıldı. Nerede bulunduğunu bile bilmiyor.”
“Batı çifte standart uyguluyor”
Mursi’nin maruz kaldığı hak ihlallerinin dünya kamuoyunun dikkatini çekmediğini savunan Abdulgaffar, şu ifadeleri kullandı:
“Batı çifte standart uyguluyor. Mısır cumhurbaşkanının maruz kaldığı hak ihlalleri dünyanın dikkatini çekmiyor. Mursi’ye Türkiye, Katar, Brezilya gibi birkaç ülke dışında kimse sahip çıkmadı. Türkiye en azından serbestçe basın toplantısı düzenlememize, gösteri yapmamıza müsaade ediyor.”
İstanbul’da pazartesi akşamı 18.30 – 20.30 saatleri arasında Bebek’teki Mısır Konsolosluğu önünde gösteri yapılacağını bildiren Abdulgaffar, bu eyleme herkesi davet ettiklerini, 12 Kasım’da ise Rabia ve Nahda Meydanı’ndaki gösterilerin dağıtılmasının 100′üncü günü dolayısıyla bir hafta boyunca gösteri düzenleyeceklerini kaydetti.
Mısır’da her gün her yerde gösteri yapıldığını vurgulayan Abdulgaffar, şöyle devam etti:
“Şu anda gösterileri düzenleyenler ve katılanlar içinde İhvan mensuplarının oranı yüzde 20′yi geçmez. Mesele, halka mal oldu. Pazartesi günü büyük gösteriler olacak. Eğer mahkemenin yapılacağı yer öğrenilirse orada toplanılacak. Eğer duruşmanın yeri ilan edilmezse Cumhurbaşkanının anayasal usule aykırı olarak yargılanmasına ek olarak, gizli mahkeme kurulmuş olacak. Böylece hukuk iki kez ayaklar altına alınmış olacak. Sanık olarak tanımlanan kişiye mahkemenin yeri bildirilmezse, avukatların savunma yapmasına izin verilmezse, uluslararası gözlemcilerin hazır bulunmasına fırsat sağlanmazsa, mahkemenin yeri dahi açıklanmazsa, bu mahkeme değil saçmalık içinde saçmalık olmuş olur.”
“Hürriyete inanan herkesi böylesi bir yargılamayı reddetmeye çağırıyorum”
“Darbe son nefeslerini veriyor, kurtuluş ümidi yok” diyen Abdulgaffar, kendisinin doktor olduğunu anımsatarak, “Hasta son nefesine yaklaştığında kontrolsüz, anlamsız, tutarsız hareketler yapar. Sağa sola hareket eder, ayağı başka, kolu başka yöne hareket eder. Sanki bir şekilde kurtulma çaresi arar gibidir. Mısır’daki inkılabın durumu da aynen böyle” şeklinde konuştu.
Batı’nın tutumunu eleştiren İhvan Yönetim Kurulu üyesi Eşref Abdulgaffar, şöyle devam etti:
“Aklına saygı duyan, hürriyete inanan herkesi böylesi bir yargılamayı reddetmeye, barışçıl gösteri yapan kadınların sokak ortasında ite kaka tutuklanmasını reddetmeye çağırıyorum. Cuma günü çok sayıda kadın tutuklandı. Amerikan Kongresi, birkaç gün önce Mısır’da işlenen katliamları tanıdıklarını, ancak inkılabı ve yol haritasını desteklemeye devam ettiklerini açıkladı. Demokrasi havarileri önce kendileri demokrat olmalı. Yoksa biz batının değerlerinden şüphe ederiz. Böyle giderse batı İslam dünyasının gözündeki yerine her gün biraz daha kaybedecektir.”

2013 Yılının son çeyreğinde blog yazmaya başladım, gündemi yoğun bir şekilde takip ediyorum ve önemli gördüğüm hususları blogum üzerinden sizlere aktarıyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder